İlkbaharda Mardin (Nisan – Mayıs)
Mardin’i ziyaret etmek için en keyifli dönemlerden biri ilkbahar aylarıdır. Nisan ve Mayıs’ta hava tam kararındadır; ne üşütür ne de bunaltır. Ortalama sıcaklıklar 15 – 25 °C arasında değişir. Bu dönemde uzun yürüyüşler yapmak, dar sokaklarda kaybolmak ve tarihi yapıları gezmek çok daha kolaydır. Bahar geldiğinde doğa canlanır, çevre yemyeşil olur. Dara Antik Kenti, Deyrulzafaran Manastırı ve Midyat sokakları bu aylarda gerçekten başka bir güzellik kazanır.
Dara Antik Kenti yazımızı BURADAN okuyabilirsiniz.
Sonbaharda Mardin (Eylül – Ekim)
Mardin’e gitmek için diğer ideal dönem ise sonbahardır. Eylül ve Ekim aylarında yazın kavurucu sıcakları geride kalır. Hava ne çok sıcak ne de serindir; yani tam gezmelik. Ortalama sıcaklık 20 – 28 °C civarındadır. Bu dönemde gündüzleri tarihi mekânları dolaşıp, akşamları taş evlerin teraslarından Mezopotamya manzarasına karşı çay içmek bambaşka bir keyif verir. Ayrıca üzüm hasadı zamanı olduğu için pazarlarda taptaze ürünler bulabilirsiniz.
Yaz Aylarında Mardin (Haziran – Ağustos)
Mardin tatili yaz aylarında yapılacaksa biraz dikkatli olmak gerekir. Haziran’dan itibaren sıcaklık 40 – 43 °C’ye kadar çıkabiliyor. Özellikle temmuz ve ağustos ayları oldukça bunaltıcıdır. Eğer yazın gidecekseniz, sabah erken saatlerde veya akşam serinliğinde gezmek çok daha rahat olur. Gündüzün sıcağında ise gölgede kalmak ya da serin kapalı mekânlarda vakit geçirmek en iyisidir.
Kış Aylarında Mardin (Kasım – Mart)
Kışın Mardin soğuk ve zaman zaman yağışlıdır. Hava sıcaklığı 5 – 15 °C arasında değişir, hatta zaman zaman kar da yağar. Karla kaplı taş evler gerçekten masalsı bir görüntü sunar. Ama uzun yürüyüşler biraz zor olabilir. Eğer sakinliği seviyorsanız, kış aylarında Mardin’de daha huzurlu bir atmosfer bulabilirsiniz. Kalabalıktan uzak, daha dingin bir şehirle karşılaşırsınız.
Gezginlere Tavsiyem
Mardin’e gitmek için en güzel zaman kesinlikle Nisan – Mayıs ve Eylül – Ekim aylarıdır. Bu aylarda şehrin tadını en iyi şekilde çıkarabilirsiniz. Tarihi taş sokaklarda dolaşmak, Mardin mutfağının eşsiz yemeklerini tatmak ve Mezopotamya ovasına karşı gün batımını izlemek gerçekten unutulmaz olur. Benim tavsiyem, gezi planınızı bu dönemlere göre yapmanız. O zaman Mardin size sadece tarihiyle değil, havasıyla da kucak açar. Ve inanın, döndüğünüzde aklınızın bir köşesinde hep şu cümle kalır: “Ben bir gün yine Mardin’e geleceğim.”
Mardin'de Ne Yenir? yazımızı BURADAN okuyabilirsiniz.
